Kıkırdaklar eklemlerin hareket yüzeylerini çepeçevre kaplayan özelleşmiş dokulardır. Eklem hareketlerinin kolayca yapılabilmesi için pürüzsüz ve oldukça kaygandırlar.

Kıkırdak dokusu kan damarı içermediği, sadece eklem sıvısından beslendiği için iyileşme potansiyelleri oldukça düşüktür. Bu nedenle kıkırdak hasarları genellikle kendiliğinden iyileşmezler.

Kıkırdaklar çeşitli nedenlerle hasarlanabilirler. Genç yaşlarda genellikle travma (çarpma, düşme, dönme gibi), ileri yaşlarda ise yapısal bozunmaya bağlı oluşabilirler.

Gençlerde oluşan kıkırdak hasarlarına müdahale edilmediği durumlarda, ilerleyen yaşlarda eklem harabiyeti ilerleme gösterir ve nihai kireçlenme ortaya çıkabilir.

Kıkırdak dokusunu yeniden oluşturmak oldukça zordur. Hatta gerçek kıkırdak dokusu şimdiye kadar (birebir benzer) oluşturulamamıştır.

Günümüzde çok farklı kıkırdak tamir yöntemleri uygulanmaktadır. Bu yöntemlerden hangisinin kullanılacağı, kıkırdak hasarının yeri, büyüklüğü, eşlik eden sorunlar, hastanın yaşı, aktivite durumu vb birçok faktör birlikte değerlendirilerek karar verilir.